Patrick Ness’in genç yetişkin romanlarından oluşan bir üçlemenin ilkine dayanan “Kaos Yürüyüşü”, erkeklerin düşüncelerinin başkaları tarafından duyulabildiği kolonize bir gezegende geçen bir bilim kurgu yapımı. Başrolde Örümcek Adam serilerinden tanıdığımız Tom Holland yer alıyor. Görsel olarak hayli başarılı bir yapım. Bir çizgi roman dünyası hissiyatını veriyor. Tom Holland’a star Wars’ta Rey olarak izlediğimiz Daisy Ridley eşlik ediyor. Kadro epey iyi. Film başka bir gezegende kolonileştiğimizi gösteriyor. İnsanlık artık dünyada değil ve evinden çok uzakta. Bu durumun bazı iyi ve kötü yanları olmuş. Gelecek pek de güzel bir şekilde resmedilmiyor.
Holland’ın karakteri Todd Hewitt, durgun bir gezegende küçük bir köy olan Prentisstown’da bir çiftçinin (Demian Bechir) saf genç oğludur. Buradaki koloniler insanlığın geri kalanı tarafından sanki unutulmuş gibi. Görünürde kadın yok. Yerli nüfusun, kendileriyle sömürgeciler arasındaki bir savaş sırasında tüm kadınları öldürdüğünü anlıyoruz. Erkekler birbirlerinin zihinlerini okuyabiliyor ve Mads Mikkelsen tarafından canlandırılan David Prentiss buranın lideri. Zayıflığa tahammülü yok. Herhangi bir erkeğe “kadın gibi davrandığı” için işkenceler edebilen bir kült liderine dönüşmüş durumda. Ridley’in karakteri Viola Eade, onu gezegene taşıyan uzay aracı arızalandığında bu maço lağım çukuruna düşer. Kazadan tek hayatta kalandır. Düşmek için en yanlış yeri seçmiştir.
Elbette Todd onu bulur ve ona aşık olur ve onu, çoğu daha önce hiç gerçek, canlı bir “kız” görmemiş, tamamı erkeklerden oluşan bir çeteye karşı koruması gerekir. Fakat kızın korumaya ihtiyacı yok. Çok iyi savaşabilir ve bu konuda gayet eğitimlidir. Ancak, onu önceki bir görevden kalan bir vericiyi bulması için vahşi doğada bir rehbere ihtiyacı vardır. Böylelikle yardım çağırabilecektir. Genç adam da bu görevi seve seve kabul eder. Bu şekilde bir yolculuğa çıkarlar ve elbette bu yolculuk genç adam için hayli öğretici bir yolculuk olacaktır. Keza o da kadın denen türü pek fazla tanıma şansı bulamamıştır.
Film bu gezegende yaşayan insanların nasıl zihin okuma yeteneğine kavuştukları üzerinde pek durmuyor. Henüz olayları tam olarak bilmiyoruz. Geçmişe pek bir dönüş yok. Bu tarz dizi ya da filmler insanı felsefe yapmaya sevk eder, fakat biz burada daha çok aksiyona tanık oluyoruz. Üzerinde pek düşündürmüyor. Ayrıca, genellikle toplumlar tarafından inşa edildiği şekliyle erkeklik ve kadınlık arasındaki farklar hakkında pek de ince olmayan bir yorum var. Aslında potansiyeli olan bir yapım, ancak eğer bu bir seri olacaksa bu potansiyel büyük ihtimalle geri kalan filmlere saklanmış olabilir. Elbette kitabın geri kalan kısmı çekilirse. Kaos Yürüyüşü izlemek için Netflix üyesi olmak gerekiyor. Platformda gelecekteki dünya ve insanları konu alan farklı pek çok yapım mevcut. Bu da eğlenceli bir alternatif olabilir.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın
Yorum yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Zaten üye misin? Giriş Yap